Her Derde Deva Ak Günlük Sakızı

Her Derde Deva Ak Günlük Sakızı

  • 28 Ekim 2021

Akgünlük Nedir? Akgünlük Sakızı Neye İyi Gelir? 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) Hadisi Şerifte Buyuruyorki Evlerinizi Akgünlük ve Kekikle tütsülendiriniz. Yine bir başka Hadisi Şeriflerinde Hz. Ali (r.a) Günlük yemeye devam et. O, kalbi kuvvetlendirir. Unutkanlığı giderir. Buyurmuşlardır.

Resulullah efendimizin Hadisine mazhar olan Akgünlük ağacından elde edilen, akgünlük sakızı olarak da bilinen bir reçinedir. İnsan sağlığına faydaları saymakla bitmez.

Peki, akgünlük nedir? Akgünlük sakızının faydaları nelerdir? Akgünlük bitkisi nasıl kullanılır? Evde doğal sakız nasıl yapılır? Tüm merak edilenleri Medyum Recep Kaplan sizler için araştırdı.

Akgünlük Nedir?

Akgünlük, Hindistan ve Kuzey Afrika’da yoğun olarak büyüyen bir ağaç türüdür. Latince ismi ‘boswellia serrata’ olan akgünlük ağacı, ülkemizde ise İç Anadolu Bölgesi’nde sıklıkla yetiştirilir. Boyları 8 metreye kadar uzayabilen akgünlük ağaçları, oldukça sağlam yapılı ve uzun ömürlü ağaçlardır. İç Anadolu Bölgesi’nde sıklıkla yetişen bu ağaç türünün en büyük özelliği, gövdesinde salgıladığı reçinesidir. Bu reçine insan sağlığı için oldukça faydalıdır.

Akgünlük Sakızı Nedir?

Akgünlük ağacının gövdesinde oleoresin denilen bir reçine vardır. Ağacın gövdesinde yayılan bu reçineye “akgünlük bitkisi” ya da “akgünlük sakızı” denir, bu sakıza bazı bölgelerde ‘mastik’ de denir. Ağaçların gövdesindeki çizikler açılarak, reçinenin akması sağlanır, ancak akan reçine hemen toplanmaz. Ağaçalrda kuruyan reçineler kazınarak toplanır. Kendine has kokusu ve aroması vardır. Ağaçtan toplanan bu reçine 2 ila 4 hafta arasında sertleşir ve renk değiştirir. Akgünlük, akgünlük ağacından elde edilen bir çeşit sakızdır. Hindistan alternatif tıbbın da oldukça kullanılan bu sakız, çok kuvvetli bir iltihap kurutucu olup, sağlığa oldukça yararlıdır.

Akgünlük Bitkisi Faydaları Nelerdir?

Akgünlük ağacından elde edilen akgünlük bitkisi ya da sakızı, içeriğinde zengin miktarda ‘boswellik asit’ barındırır. Boswellik asit, çok güçlü bir anti-enflamatuar dır. Bu özelliği sayesinde güçlü bir iltihap kurutucudur. Aynı zamanda bağışıklık sistemini korur ve güçlendirir.

Başta akciğer sağlığı olmak üzere cilt sağlığı, üst solunum yolu hastalıkları, kanser, ödem, hafıza gibi birçok hastalığın tedavisini destekler.

Tüm bunların yanında ruhsal hastalıklar da oldukça olumlu etkisi vardır. Akgünlük bitkisi, doğal antidepresan görev görür, stres, kaygı bozukluğu, anksiyete gibi sorunların tedavisini destekler. Antiviral, antimikrobiyal ve antibakteriyeldir.

Akgünlük bitkisinin faydaları şunlardır:

  • Bakteri, mikrop ve parazitleri yok eder,
  • Diş ve diş eti sağlığını korur,
  • Üst solunum yolu hastalıklarını önler, öksürük kesici ve balgam söktürücüdür,
  • Özellikle pankreas, prostat, mesane kanseri tedavisini destekler, kanser riskini azaltır,
  • Cilt sağlığını korur, cildi temizler, yaşlanmayı geciktirir,
  • Bağışıklık sistemini korur,
  • Karaciğer ve akciğer sağlığını korur,
  • Mide ağrısı ve sızısını giderir,
  • Kuvvetli bir iltihap kurutucudur, iltihaplı romatizma gibi hastalıkların tedavisini destekler,
  • İltihap kurutucu olan akgünlük, vücuttan ödem atılmasını sağlar,
  • Apse, dolama gibi enfeksiyonları tedavi eder,
  • Unutkanlığı giderir, hafızayı kuvvetlendirir,
  • Kronik yorgunluğa iyi gelir,
  • İdrar söktürücüdür,
  • Sindirimi kolaylaştırır, hazımsızlığı giderir,
  • Ses kısıklığını giderir,
  • Uyuz ve mantar hastalığına kullanılır,
  • Yaraların hızlı tedavi olmasını sağlar.

Akgünlük Sakızı Neye Yarar?

Akciğer sağlığı

Akgünlük, antienflamatuar etkisi ve barındırdığı zengin boswellik asit sayesinde bronşit, astım gibi akciğer hastalıklarına karşı koruyucudur. Aynı zamanda, karaciğer yağlanması, karaciğer lekelenmesi gibi karaciğer hastalıklarının tedavisini destekler.

Akgünlük Sakızı Bağışıklık sistemini güçlendirir

Akgünlük, ülseratif kolit(kalın bağırsak), crohn hastalığı( tüm sindirim sistemi), kollajenöz kolit, iltihaplı bağırsak hastalıkları tedavisinde oldukça etkilidir. Bağırsak hastalıklarının sebep olduğu şişme, ağrı, yanma gibi şikayetleri azaltır. Bağırsak duvarında meydana gelmiş iltihaplanmayı, hasarı onarır.

Huzursuz bacak sendromu

Huzursuz bacak sendromu, demir eksikliği, hamilelik, böbrek rahatsızlığı gibi birçok neden sonucu meydana gelebilir. Yaşam konforunu oldukça düşüren bir hastalık olan huzursuz bacak sendromuna akgünlük iyi gelmektedir.

Akgünlük Sakızı Kansere karşı koruyucu

Akgünlük, kanser oluşmuş hücreleri yok eder, kansere karşı koruyucu kalkan olur. Özellikle prostat, mesane, pankreas kanseri riskini azaltır. Kanser olan hücreleri yok ederek tedaviye destek olur.

Akgünlük Sakızı Romatizmaya karşı etkili

Kuvvetli bir iltihap kurutucu olan akgünlük, romatoid artriti yani iltihaplı romatizmayı önler, tedaviye destek olur. Yine, iltihabın neden olduğu ağrı, yangı, ödem gibi şikayetleri yok eder.

Akgünlük Sakızı Doğal antidepresan

Beyin sağlığını koruyan, stres ve sıkıntıları gideren akgünlük, doğal antidepresan etkiye sahiptir.

Akgünlük Sakızı Cildi korur, yaşlanmayı önler

Akgünlük sakızı, cildi korur, temizler ve yeni hücre oluşmasını sağlar. Bu sayede sivilce, akne oluşumunu önler. Cildin elastikiyetini sağlayarak esneklik verir, yaşlanmayı geciktirir.

Ciltte oluşan yaraların tedavisini sağlar, apse, dolama gibi sorunları yok eder. Cilt lekelerini giderir.

Akgünlük Sakızı Solunum yolu enfeksiyonlarını giderir

Akgünlük bitkisi, solunum yolu hastalıklarını gidermede oldukça etkilidir. Grip, soğuk algınlığı, corona gibi hastalıkların tedavisini destekler. Öksürük, boğaz ağrısı gibi şikayetleri yok eder. Akgünlük sakızı aynı zamanda antienflamatuar özelliği vardır. Bu sayede akciğerde biriken balgamı yok eder, kuvvetli bir balgam sökücüdür.

Menisküs yırtığı

Akgünlük, içeriğinde barındırdığı boswellik asit, antioksidan maddeler, terpenler sayesinde hücre yenileyici, ödem atıcı, iltihap kurutucu ve ağrı kesici özelliklere sahiptir. Bu özellikleri sayesinde, menisküs yırtığı nedeniyle oluşan iltihaplanma ve ödem ve ağrıyı yok eder, oluşan hasarı onarmaya yardımcı olur.

Osteoartrit( kireçlenme)

Yapılan çalışmalar, akgünlük bitkisinin osteoartrit üzerinde tedavi edici etkisi olduğunu göstermiştir. Halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartrit kaynaklı, ağrı, yanma, şişlik gibi şikayetleri giderir. Diz ağrısı tedavisinde takviye olarak tercih edilir.

Akgünlük Sakızı Zayıflatır mı?

Bu sorunun cevabı evet. Günlük ağacının reçinesinden yapılan akgünlük sakızı, zayıflamak isteyenlerin yardımına koşar. Bilimsel olarak yapılan araştırmalar sakız çiğnemenin kilo vermek üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Sakız çiğneyerek ağız sürekli hareket halinde olur, can sıkıntısından abur cubur yeme isteği azalır. Sakız çiğneme sonucu beyne tokluk sinyali gönderilir, bu sayede daha az yeme ihtiyacı hissedilir. Ayrıca, sakız çiğnemek 1 saatte ortala 11 kalori yakar. Tabi, akgünlük sakızı tek başına mucizevi olarak zayıflatmaz. Zayıflama, spor ve sağlıklı, dengeli beslenme ile beraber gerçekleşir. Diğer etmenler bunlara sadece yardımcı olur.

Akgünlük Nasıl Kullanılır?

Akgünlük bitkisi yada akgünlük sakızını aktarlardan kolaylıkla bulabilirsiniz. Günlük sakızı, yakı, tütsü, macun, çay olarak kullanılır. Ayrıca birçok kozmetik ürünlerin içinde, takviye vitamin ve ilaçlarda akgünlük vardır.

Aktarlardan alınan akgünlük sakızı nasıl kullanılır?

  • Uyuz ve mantar hastalığı için merhem ya da yakı olarak kullanılır.
  • Akgünlük bitkisi(sakızı) ezilip toz haline getirilir. Bu toz suya yada yoğurda karıştırılarak içilir.
  • Akgünlük tablet olarak da satılır, akgünlük tabletleri önerilen şekilde tük karnına tüketilir.
  • Isıya dayanıklı bir kap içinde akgünlük sakızı ısıtılır, sıcaklık nedeniyle ortaya çıkan akgünlük yağı sulandırılarak ya da süt eklenerek tonik olarak cilde uygulanır.
  • Kendine has kokuya sahip olan akgünlük, tütsü olarak kullanılır, bu tütsünün nefes açıcı ve rahatlatıcı etkisi vardır.
  • Toz haline getirilen akgünlük bal ile karıştırılır. Bu macun mide ülseri, gastrit, öksürük tedavisinde kullanılır.
  • Akgünlük tozu ve sinir otu macun haline getirilir. Bu kür nefes darlığı şikayetine iyi gelir.
  • Günlük sakızı, üzüm kurusu ile beraber tüketilir. Bu sayede hafıza kuvvetlenir, unutkanlık gider.
  • Sakız halinde olan akgünlük, biraz ısıtılır ve yaraların, dolama gibi iltihaplı bölgeler,n üzerine sarılır. Bu işlemde ısıya dikkat etmek gerekir, fazla ısıya maruz kalan günlük sakızı cildi yakabilir.
  • Günlük tozu bal ile şerbet yapılır. Bu şerbet idrar söktürücü etkiye sahip olup, ishal romatizma gibi hastalıklara iyi gelir.
  • Günlük sakız olarak ağızda çiğnemeye devam edilir, günlük sakızı doğal sakız olduğu için yutmakta hiçbir sakınca yoktur, hatta faydası vardır.

Evde Akgünlük Yağı Nasıl Yapılır?

Faydaları saymakla bitmeyen akgünlük sakızından yağ da yapmak mümkündür. Günlük sakızının yanına birkaç malzeme ekleyerek çok kolay akgünlük yağı elde edilebilir. Evde akgünlük yağı yapmak için gerekli malzemeler

  • 25 gram günlük sakızı
  • 25 gram karabiber
  • 50 gram çemen tohumu
  • Sağ, soğuk sıkım zeytinyağı

Evde akgünlük yağ tarifi

Günlük sakızı dövülerek toz haline getirilir. Karabiber ve çemen de dövülerek toz haline getirilir. Toz haline getirilen malzemeler yarım litrelik cam kavanoza boşaltılır. Sağlığa olan zararlarından dolayı plastik kap tercih edilmemelidir. Kavanoz ağzına kadar doğal, soğuk sıkım zeytinyağ ile doldurulur ve karıştırılır. Kavanozun ağzı kapatılır, güneş gören bir yere bırakılır. 3 hafta boyunca güneş altında kalır, bu sayede güneş ısısı malzemeler ile zeytinyağını iyice özdeşleştirir. Akgünlük yağını yazın yapmak daha uygun olur, kış güneşi yeterli ısıyı vermediğinden dolayı akgünlük, karabiber ve çemenin içinde olan yararlı maddeler zeytinyağının içine işlemez. Güneş altında iyice pişen yağ, süzülür, günlük yağı kullanıma hazır hale gelir.

Akgünlük Yağının Faydaları

  • Günlük yağı, özellikle romatizmal ağrıların giderilmesinde oldukça etkilidir.
  • Menüsküs yırtığı tedavisini hızlandırır.
  • Eklem ve kas ağrılarını giderir.
  • Bel ağrısı, boyun ağrısı şikayetlerine faydalıdır.
  • Bel ve boyun fıtığı ağrılarını giderir.
  • Cildi temizler, hücre yenilenmesini sağlar.
  • Masaj yağı olarak kullanılabilir, vücuda rahatlama sağlar.
  • Burun altına bir damla günlük yağı sürülür, böylelikle burun tıkanıklığı giderilir.

Günlük Sakızı Çiğnemenin Faydaları

Akgünlük bitkisi, sakızı olarak çiğnendiğinde de oldukça faydalıdır. Günlük sakızı çiğnemek özellikle mide sorunlarına iyi gelir. Düzenli çiğnenen günlük sakızı nefes darlığını açar, hafızayı kuvvetlendirir, kekemeliği giderir, konuşamayan çocukların konuşmasını hızlandırır, öksürüğü yok eder, balgam söktürür, midede oluşmuş yaraları tedavi eder, sindirim sorunlarını yok eder. Kekik ile beraber çiğnendiğinde kekemeliğe fayda verir. Akgünlük sakızı, ağızda çiğnenirken acı bir su salar, bu su vücutta birikmiş ödemin atılmasında çok etkilidir.

Evde Doğal Sakız Nasıl Yapılır?

Günlük sakızının faydalarını belirttik, ancak bu sakız doğal olduğu için dişe yapışabilir. Bunun sonucu çiğnenmesi biraz güç olur. Evde kendiniz doğal sakız yaparak bu sorundan kurtulabilirsiniz. Evde sakız yapmak için malzemeler şunlardır:

2-3 kaşık süt

Evde sakız yapımı

Isıya dayanıklı ufak bir kabın içine sütü boşaltın.

Süt kabının sabit duracağı bir çaydanlık ya da tencereye su doldurun. Ancak bu su süt kabına değmemeli. Tercihen büyük delikli bir süzgece bez serin ve akgünlükleri bezin içine koyun. Süzgeci süt kasesinin üzerine yerleştirin.

Su dolu tencereyi ocağın en küçük gözüne alın. Su kaynadıkça buharın etkisiyle akgünlük sakızı eriyecek ve içinde süt olan kasenin içine damlayacak. Akgünlük eridikten sonra ocağı kapatın ve sütü soğumaya bırakın. Doğal sakızınız hazır. Bu sakız sayesinde marketlerde satılan ve içinde bir sürü katkı maddesi olan sakızları çiğnemek istemeyeceksiniz. Ayrıca, akgünlük sakızının faydalarından da yararlanabileceksiniz.

Akgünlük Ne Kadar Tüketilmeli?

2 tatlı kaşığı akgünlük toz haline getirilir. Toz haline getirilen günlük sakızı, 2 tatlı kaşığı doğal bal ile macun haline getirilir, bu macun 15 gün boyunca, aç karnına 1 çay kaşığı tüketilir.

Ayrıca, sakız olarak 1-2 tane günlük sakızı ağızda çiğnenir.

Akgünlüğün Zararları

Akgünlük sakızının yan etkileri yok denecek kadar azdır. Ancak, her üründe olduğu gibi günlük sakızında da miktar çok önemlidir. Gereğinden fazla tüketilen günlük sakızı midede şişlik, kramp, mide bulantısı yapabilir.

Alerjik bünyeye sahip olan kişilere alerji yapabilir. Hamileler ve emziren anneler doktora danışmadan tüketmemelidir.

Sığla Yağı (Styrax Liquidus), Sığla (Günlük) Ağacı Yağı

Sığla yağı (Styrax Liquidus), sığla (günlük) ağacı olarak bilinen ve Muğla’da yaygın olarak bulunan (Hamamelidaceae familyasına mensup) Liquidambar Orientalis Miller ağacının gövdesine tekniğine uygun açılan yaralardan elde edilen balzamın kaynatılması ve preslenmesi sonucu elde edilen ve geleneksel tedavide yaygın kullanım alanına sahip olan bitkisel bir üründür. Kahverengimsi (tahin) renkte, bal kıvamında, yapışkan, donuk ve mat yapıda olup kendine özgü aromaya sahiptir.

Günlük kabuğu, sığla yağı eldesi için ağaç kazıma işlemi sırasında sığla yağı ile birlikte toplanan ve kaynatılıp preslendikten sonra kurutularak halk arasında tütsü/buhur materyali olarak kullanılan kabukçuklardır.

Sığla ağacı, endemik bir ağaç türü olup 300 yıl kadar uzun ömre sahiptir. Boyu, 15-20 metre, uygun koşullarda 35-40 metreye ulaşmaktadır. Kışın yapraklarını dökmektedir.

Sığla, dünya’da doğal olarak belli yerlerde yetişir. Türkiye’de en geniş yayılışını Muğla’da özellikle’de Marmaris, Dalaman, Köyceğiz ve Fethiye dolaylarında gösterir.
Buzul çağından günümüze kadar gelmeyi başarmış bir ağaç olan sığla ağacından elde edilen sığla yağının, eski çağlardan itibaren üretimi yapılmış ve önemli bir ürün olarak çeşitli şekillerde değerlendirilmiştir.

Mısır Uygarlığında mumyalamada kullanılmış, firavunlar sığla yağı ile mumyalanmıştır. Mumyalama dışında, sığla yağı Kraliçe Kleopatra’da ve Roma hamamlarında hamamdan sonra kadınların vücuduna sürmek suretiyle bir aşk iksiri ve güzellik aracı, Hipokrat’ta ilaç olmuştur.

Bronz çağında, Demir çağında Akdeniz’de önemli bir ticaret maddesi olarak değerlendirilmiştir. O dönemlerde, Fenike’den gelen ticaret gemileri tarafından Akdeniz’de sığla yağı ticareti yapılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Kanuni Sultan Süleyman Marmaris-Fethiye arasındaki bölgeyi kardeşi Mihrişah Sultan’a vermiş. Mihrişah Sultan da kendisine verilen bu yeri, eşi Mısır Hidivi Ali Paşa ile birlikte vakıf olarak işletmiş ve bu alandaki sığla ağaçlarından elde edilen yağı Mısır’a ihraç etmiştir.

Evliya Çelebi de Seyahat notlarında Menteşe toprağında kavak gibi küçük bir ağaçtan sığla yağı elde edildiğine ve bu yağın Mısır’a, oradan Hindistan’a gönderildiğine, cüzam hastaları tarafından kullanıldığına dair bilgilere yer vermiştir. Anadolu’daki sığla yağı ihracatı sonraki dönemlerde de devam etmiştir.

Sığla Yağı (Akgünlük) Üreti̇mi̇
Sığla yağı elde etme işlemi, ağaç gövdesine dikey olarak açılan damarların sıyrılmasıyla oluşan kapçık ve yağın toplanması, kaynatılması ve preslenmesinden oluşur.
Üretim yapılacak sahadaki üretim ağaçları Orman İşletme Şefi tarafından damga ve boya ile işaretlenerek belirlenir. Bu belirlemede göğüs çapının 15 cm den büyük, ağacın yanmamış, sıhhatli ve mantarlaşmamış olmasına dikkat edilir.

Sığla yağı çıkarma işlemi, çevre orman köylerinden gelen ve bu işi bilen işçiler tarafından yapılır.

“Kızartma, Kızıllatma”
Sığla yağı üretimine, Mart ayı sonuna doğru kabuk sıyırma işlemi ile başlanır. Ağaçta, 50-70 cm. yüksekliğinde, 10 cm genişliğinde olmak üzere ağacın dış kabuk kısımları yontulur. Bu işleme “kızartma, kızıllatma” denir.

Kızartma işleminden sonra bir ay beklenilerek Nisan ayı sonu ve Mayıs ayı başlarında kızıllatma yapılan tabak boyunca 4-5 cm genişliğinde, 3-4 mm. derinliğinde damar açılır. Bu işleme “göz çekme” denir.

Damar açıldıktan 1-2 hafta sonra yara sathında oluşan ve “sur” adı verilen yara sathı kaşıkla sıyrılarak alınır. Sur, siyahımsı renkte bir tabakadır.
Sur alma işlemleri Haziran ayının ilk haftasında tamamlanır. Üretime, sur alma işleminden 15-20 gün sonra damarların yağ dolmasıyla başlanır. Damarlarda biriken yağ ve kabuk yongaları, damar boyutları değiştirilmeden yine kaşık denilen aletle sıyrılarak alınır. “Sur arkası” ismi verilen bu işlem Temmuz ayı başında bitirilir.

Her 15 günde bir kaşıkla yara üzerinde biriken sığla yağı sıyrılarak “margun”adı verilen kıl torbalara toplanır. “Sefer” adı verilen bu işleme Ekim ayı başına kadar devam edilir.
Ekim ayı sonu ile Kasım ayı ortalarına kadar damarlarda toplanan ve ağacın dip kısımlarına akan, kabuk aralarına sızan ve “karakap” denilen düşük kaliteli yağ da toplanır ancak diğer yağ ile karıştırılmaz.

Kıl torbalarda toplanan yonga ve yağ karışımı, kaynayan kazandaki sıcak suya konularak 2-3 dakika kadar kaynatılır. Kaynatılan yonga ve yağ karışımı ürün prese taşınır. Presleme sonrasında bir miktar su ve yağ karışımı bir oluk vasıtasıyla giriş kısmında süzgeç bulunan beton havuzlara alınır.

Havuzda yağın üzerinde toplanan su, amaca uygun bir oluk ya da düzenek vasıtasıyla dışarıya alınır. Havuzda bulunan sığla yağı, Orman İşletme şefinin nezaretinde teneke kutulara doldurulup ağızları sıkıca kapatılarak Orman idaresinin tespit edeceği depolara nakledilir. Pres artığı olarak açığa çıkan buhur ise kurutulduktan sonra ayrıca pazarlanmak üzere depolanır.
Sığla yağı üretimi günümüzde sınırlı olup 2011 yılı itibariyle üretim yoktur. En son 2009 yılında Köyceğiz’de (Beyobası, Kavakarası) ve Marmaris’te (Çetibeli) sığla yağı üretimi yapılmıştır.

Sığla Yağının ve Günlük Kabuğunun Kullanim Alanları
Muğla’da bitkilere dayalı geleneksel tedaviler kapsamında ülser, gastrit, reflü gibi mide ya da bağırsak rahatsızlıklarında, üst yolunum yolu hastalıklarında, insan ya da hayvanlardaki cilt hastalıklarında, kesi, yara ve yanıklarda kullanılır. Eskiden sünnet olan çocuklarda yara iyileştirici olarak kullanılmıştır. Sığla ağacı çevresinde yaşayan hayvanların bile yaralarını, ağaçtan akan balzama sürerek iyileştirdikleri söylenir.

Geleneksel uygulamalar dışında dünyada özellikle parfümeri ve ilaç endüstrisinde önemli bir yere sahiptir. Sabunculukta da kullanılmaktadır. Sığla yağı üretimi sırasında elde edilen günlük kabuğu, köz parçası üzerine atmak suretiyle buhur olarak mevlitlerde, ölü evlerinde, inanç ve ibadet merkezlerinde kullanılır.

Sığla ağacının baharda filizlenen taze, küçük yapraklarından haşlandıktan sonra kavurmak suretiyle yemek yapılır. Sığla ağaçlarının bulunduğu piknik alanları da yaz günlerinde serin ve temiz hava almak isteyenlerin önemli uğrak yerlerinden biridir.