Zemzem Hakkında Bilmediklerimiz.
Zemzem Kabe'nin yanında bulunan kuyu ve bu kuyunun mukaddes suyunun adı.
Zemzem Arapça bir kelime olup "alçak sesle konuşmak" demektir. Aslında atların çıkardığı alçak sese zemzem denir. Herhangi bir şeyi muhafaza etmek için de kullanılır (İbn Manzûr, Lisanu'l-Arab, Beyrut 1956, XII, 237 vd).
Zemzem hakkında Kur'ân'da herhangi bir âyet bulunmamaktadır. Ancak zemzem hakkında nakledilen bazı rivâyetler vardır. İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, İbrahim (a.s)'ın Hacer ve Sara adında iki hanımı vardı. Hacer İsmâil (a.s)'ın annesi idi. İsmâil (a.s)'ın annesi Hacer ile Sara'nın arasında geçimsizlik çıktı. Geçimsizlik had safhaya varınca, İbrahim (a.s) Yüce Allah'tan Mekke'ye gitmek ve İsmail (a.s.) ile annesi Hacer'i orada yerleştirmek üzere emir aldı. İbrahim (a.s.) bunun üzerine hanımı Hacer ve oğlu İsmâil (a.s)'ı yanına alarak yola çıktı. İsmâil (a.s) o zaman meme emen bir çocuktu. Uzun bir yolculuktan sonra nihâyet Mekke'ye vardılar. O tarihte Mekke'de hiç kimse yoktu. İçecek su bile yoktu. İbrahim (a.s) hanımı Hacer ve oğlu İsmâil (a.s)'ı buraya bıraktı. Yanlarında yalnız bir su kırbası ve biraz hurma vardı. Sonra İbrahim (a.s) Şam'a gitmek üzere geri döndü. Hacer onun peşine takıldı ve; "Ey İbrahim, bizi bu ıssız yere bırakıp nereye gidiyorsun? Bizi kime teslim ediyorsun" gibi sorular sordu. Defalarca böyle soruları sormasına rağmen, İbrahim (a.s) dönüp bakmadı. Nihayet (a.s); "Yoksa bunu sana Allah mı emretti?" diye sorunca, ibrahim (a.s) "Evet, Allah emretti" diye cevap verdi. O zaman Hacer; "öyle ise git. Allah bize yeter. O bizi korur" dedi. İbrahim (a.s); onları şimdiki Zemzem kuyusunun üst tarafında ve Ka'be'nin yerinin yukarısında bulunan bir ağacın altında bırakmıştı.
İbrahim (a.s) onları bırakıp giderken, Mekke'nin üstündeki "Seniyye" denilen yüksek bir yerde durdu. Ka'be tarafına döndü. Ellerini açarak dua etti. Yüce Allah Kur'ân'da onun şöyle dua ettiğini haber vermiştir:
Rabb'imiz, ben çocuklarımdan bazıcını, senin Beyt-i Narâm (Harâm Ev)'inin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabb'imiz, namazı kılsınlar diye (böyle yaptım). Artık sen de insanlardan bir takım gönülleri, onları sever (onlara koşar) yap ve onları çeşitli meyvelerle besle ki (sana) şükretsinler" (İbrahim, 14/37).
Bir müddet sonra Hacer'in yiyeceği ve içeceği bitti. Susuzluktan halsiz bir hale düştü. Haliyle sütü de kesildi. Çocuğu İsmâil (a.s) açlıktan kıvranmaya başladı. Onun acı halini görmeye dayanamayan annesi Hacer, yanından uzaklaştı. Yanındaki Safâ tepesine çıktı. Belki çevrede birini görürüm diye etrafına baktı. Ondan sonra Merve tepesine geçti. İki tepe arasında yedi defa gidip geldi. İki tepenin arasındaki çukur yeri koşarak geçiyordu. Hz. Muhammed (s.a.s) onun bu hatırası üzerine "İnsanlar bu sebeple Safâ ve Merve arasında koşmaktadırlar" diye buyurmuştur.
Hacer, çocuğunun halini görmek için döndüğünde, bir ses duydu. "Ey ses sahibi, sesini duyurdun! Eğer sen bize yardım etme kudretine sahip isen, bize yardım et!" diye dua etti. Ondan sonra Zemzem kuyusunun yerinde bir meleği (Cebrâil'i) gördü. Cebrâil (a.s) ayağı veya kanadıyla yeri kazıyordu. Onun kazdığı yerden su göründü. Hacer hemen suyu havuz gibi yaptı. Ondan hem içti hem de kırbasına doldurdu. Su alındıkça, yerinden kaynamayâ devam etti. Hz. Muhammed (s.a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur:
Âllah İsmâil'in annesi Hacer'e rahmet etsin! O, Zemzem'i kendi haline bıraksaydı, suyun etrafına kum gerip havuz havuz yapmasıydı, muhakkak zemzem akar ve bir ırmak olarak devam ederdi" (Buharî, Şirb,10; Enbiya, 9).
Hacer bu sudan içmeye devam etti. Bu su onun hem susuzluğunu hem de açlığını gideriyordu. Çocuğuna da süt emzirip bakıyordu.
Yemenli Cürhüm kabilesinden bir yolcu kafilesi Şam'dan dönüyordu. Onların yakınından geçerken, Zemzem'in üzerinden kuşların uçtuğunu gördüler. Bu vadide ne su ne de bir insan yoktur, diyerek hayretlerini belirttiler. İki kişiyi vadiye gönderdiler. Onlar da oraya geldiler, Zemzem'i görüp kafileye haber verdiler. Kafile oraya geldi ve Hacer'e selam verdiler. Hacer onların selâmlarına mukabelede bulundu. "Bu su kimindir?" dediler. Hacer; "Benimdir" dedi. "Seninle berâber burada bulunmamıza müsaade eder misin?" dediler. Hacer; "Evet" dedi. Ondan sonra orada berâber oturdular (ez-Zebidî, Sahihî Buharî Muhtasarı Tecridî Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1971, IX, 115 vd).
İbrahim (a.s)'ın duası, Hacer'in teslimiyeti ve henüz küçük bir bebek olan İsmâil (a.s)'ın hatırı için, Yüce Allah Zemzem'i böyle ortaya çıkardı.
Fakat sonradan Cürhüm kabilesinin Allah'a isyanı dolayısıyle, Yüce Allah Huzâa kabilesini onlara musallat etti. Huzâalılar, Cürhüm kabilesini oradan çıkardı. Ka'be ve Mekke'nin idâresi Cürhüm kabilesinden Huzâa kabilesine geçti. Allah'ın emir ve yasakları orada yaşanmaz oldu; halk, İlâhî emirleri dinlemedi. O sıralarda Zemzem suyu kurudu. Yeri bile kaybolup bilinmez bir hale geldi. Zemzem'in yeri, Abdulmuttalib zamanına kadar insanlardan gizli kaldı (es-Suheylî, er-Ravdu'l-Unf, Mısır 1967, II, 7).
Çeşitli rivâyetlere göre, Yüce Allah Abdulmuttalib'e rüyasında Zemzem kuyusunu, şimdiki bulunduğu yerde kazmasını işaret etti. Abdulmuttalib de, bu rüya üzerine kuyuyu kazıp Zemzem suyunu çıkarınca, hem Mekke halkı, hem de gelen hacılar ondan su içtiler. Zemzem suyu, Mescid-i Haram'da bulunduğu, diğer sular üzerine üstün olduğu ve İsmâil (a.s)'ın kuyusu olduğu için, Mekke'deki diğer sulardan daha temiz idi (es-Suheylî, a.g.e., II, 95)
Zemzem suyu hakkında çeşitli övücü şiirler ve medhiyeler söylendi, yazıldı. Zemzem suyu defâlarca temizlendi, kuyusu tamir gördü ve çeşitli devlet adamları tarafından idare edildi (Bu hususta geniş bilgi için bak. el-Ezrâkî, Ka'be ve Mekke Tarihi trc. Y. Vehbi Yavuz, İstanbul 1974, 326 vd).
İslâm dinine göre suyu ayakta içmek hoş karşılanmamış, oturarak içmek sünnet kabul edilmiştir. Fakat İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) Zemzem suyunu ayakta içmiştir (ez-Zebîdî, a.g.e., XII, 54)
Yine İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) (Haremi Şerifteki) şerbet dağıtılan sebil mahaline geldi ve şerbet istedi. Hz. Abbas (r.a) oğluna "Ey Fadl! Anana git yanındaki (hususi) şerbetten dedi. Rasûlüllah (s.a.s) şerbetten Rasûlullah (s.a.s)'e getir!" dedi. Rasûlullah (s.a.s); "Hayır, bana şu şerbetten ver" diye buyurdu. Hz. Abbas (r.a): "Ya Rasûlullah! halk, buradaki şerbete ellerini sokuyorlar" demişti. Hz. Muhammed (s.a.s); "İşte halkın içtiği bu şerbetten ver!" buyurdu. Ondan sonra Hz. Abbas (r.a)'ın sunduğu umumi şerbetten içti ve Zemzem kuyusuna geldi. Hz. Abbas (r.a)'ın çocukları burada kuyudan su çekiyorlardı ve hacılara dağıtıyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.s) onlara; "Suyu çekiniz! Siz hayırlı bir iş işliyorsunuz"diyerek onları taltif etti. Ondan sonra "Halkın hücum etmesi endişesi olmasaydı, ben de devemden iner, hatta kuyunun ipini (eliyle omuzunu işaret ederek) şuraya kor sizin gibi çekerdim, buyurdu (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 126).
Bütün bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi, Zemzem suyu, İslâm dinine göre mukaddes olarak kabul edilen bir sudur. Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir ve şifa niyetiyle içene de şifa sunar. Dünyanın her yerinden hac ve umre için Mekke'ye giden mü'minler, memleketine Zemzem suyundan götürmekte ve yakınlarına ikram etmektedirler.
Zemzem suyunun faydaları nelerdir?
Zemzem suyu, İslam dininin mucizelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Mekke’de üretilen zemzem suyu, Suudi Arabistan Mescidi-haram içinde yer almaktadır. Kâbe’nin yaklaşık 66 fit doğusunda bulunmaktadır. Her yıl milyonlarca kişi Hac ve ya Umre ayinleri sırasında zemzem suyu içmektedir. Zemzem suyunun erdemleri ise birçok hadisler ve raporlar tarafından teyit edilmiştir.
Zemzem suyunun keyfini çıkarırken, sağlığa olan faydalarından da yararlanabilirsiniz. Düzenli olarak tüketilen zemzem suyu, sonuçları daha belirgin hale gelmektedir. Vücudun zindeliğini korumak ve dayanıklılığı artırmak için yardımcı olmaktadır. Eğer herhangi bir hastalığınız varsa, zemzem suyu tedavi edici olabilmektedir. Birçok bilim adamı tarafından da zemzem suyunun sağlığa olan faydaları onaylanmıştır. Vücudun yüzde 70’inin sudan oluşması zaten suyu vücut için son derece önemli bir hale getirmektedir. Güçlü mineralleri ile vücuda destek olan zemzem suyu, hem kişinin hayat kalitesini artırmakta hem de genel vücut sağlığını korumaktadır.
Zemzemin tarihçesi kısaca şöyledir:
Hz. İbrahim (a.s.), Cenab-ı Hakk'ın emri üzerine hanımı Hacer validemizi ve henüz süt emmekte olan oğlu Hz. İsmail'i bugünkü Zemzem kuyusunun bulunduğu yere bıraktı. O tarihte Mekke'de hiçbir insan yaşamıyordu. İçecek su da yoktu. Hz. İbrahim, hanımı ve oğlu için biraz hurma ve bir miktar da su bırakarak oradan ayrıldı.
Yiyecek ve içeceğin bulunmadığı bu ıssız yerde kalmak Hz. Hacer'e çok zor geldi. Ancak, kendilerini oraya bırakmasını Hz. İbrahim'e Cenab-ı Hak emrettiğine göre, düşünmek yersizdi. Çünkü, rızkı veren Allah elbette kendilerinin durumunu da görüyordu.
Bir müddet sonra Hz. İbrahim'in bıraktığı su bitti. Hz. İsmail ağlamaya, su istemeye başladı. Annesi ne yapacağını şaşırdı. Süt yok ki emzirsin, su yok ki içirsin. Hz. İsmail'in ağlamalarına daha fazla dayanamadı. Safa Tepesine çıktı. Birini görebilmek ümidiyle sağa sola baktı. Kimseyi göremeyince de Safa ile Merve arasında koşmaya başladı. En son Merve tepesine çıktığında bir ses işitti. Zemzem Kuyusunun yanında Hz. Cebrail'i gördü. Cebrail (a.s.) kanadıyla (bir rivayette ayağıyla) yeri kazıyordu. Nihayet su göründü. Hz. Hacer buna çok sevindi. Suyun aktığını görünce, “Dur, dur” manasında “Zem zem” dedi ve su akmasın diye önünü kesti, havuz gibi yaptı. Bir taraftan da testisini dolduruyordu. Suyu aldıkça yerinde kaynıyordu. Testisi dolduktan sonra sudan içti ve Hz. İsmail'i emzirmeye başladı. Bu arada Cebrail (a.s.), Hacer'e hitaben:
“Sakın, ‘Helak oluruz, zarara uğrarız' diye korkmayın. İşte şurası Beytullah'ın (Kabe'nin) yeridir. O beyti şu çocukla babası yapacaktır. Muhakkak ki, Cenab-ı Hak o işin ehlini zayi etmez” dedi.(1)
İşte, Zemzem Kuyusunun ortaya çıkması bu şekilde oldu. Hz. Hacer suyun önünü kesmeseydi ve onu kendi halinde bıraksaydı, bu su bir ırmak olacaktı. Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadislerinde bu hakikati şöyle beyan buyurur:
“Allah, İsmail'in annesi Hacer'e rahmet etsin. O, Zemzem'i kendi haline bıraksaydı veya avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu.” (2)
Zemzem, çok mübarek ve gıdalı bir sudur. Hz. Hacer ve Hz. İsmail, uzun müddet yemek yemeden bu suyla idare ettiler. Bir hadiste Peygamber Efendimiz Zemzem'in bu hususiyetine işaret etmiştir.(3)
Bir diğer hadiste de “Zemzem ne niyetle içilirse ona şifa olacağı.” buyurulmuştur.(4)
Zemzemin ayakta içilmesi meselesine gelince:
İbni Abbas'tan (r.a.) gelen bir rivayette, Peygamberimizin, Zemzem suyunu ayakta olduğu hâlde içtiği rivayet edilir. İbni Abbas şöyle der:
“Ben Resulullaha (a.s.m.) Zemzem ikram ettim, ayakta içti.”(5)
Bilindiği üzere Peygamberimiz bir hadislerinde ayakta su içmeyi yasaklamıştır.(6) Bu itibarla, hadis alimleri bu farklı rivayetleri birleştirmişlerdir. Sahih-i Müslim Şarihi Nevevi, bu iki farklı hadis hakkında şöyle der:
“Bu hadislerdeki yasaklama tenzihen mekruh şeklindedir. Ayakta su içmenin caiz olduğunu beyan içindir.”
İmam Suyuti Hazretleri de Peygamberimizin (a.s.m.), Zemzemi ayakta içmesini şöyle izah eder:
“Resul-i Ekremin (a.s.m.) Zemzemi ayakta içmesi, ayakta su içmenin caizliğini açıklama manasındadır.”
Hanefi alimleri, İbni Abbas'ın rivayet ettiği hadise dayanarak Zemzemi ayakta içmenin müstehaplığına hükmetmişlerdir.
Kaynaklar:
1. Buharı, Bedü'l-Halk: 29.
2. a.g.e.
3. Fethü'r-Rabbani, 23:248.
4. a.g.e., 23 247.
5. Müslim, Eşribe: 117; İbni Mace, Eşribe: 21
6. Müslim, Eşribe: 112; Ebû Davud, Eşribe: 13.
Zemzem suyunun sağlığa faydaları
Enerji verir: Alman bir bilim adamının yaptığı bir araştırmaya göre, zemzem suyu sıradan sulara göre daha şaşırtıcı bir içeriğe sahiptir. Zemzem suyunun enerji verme özelliği olduğu söylenmektedir. Zemzem suyu hem fiziksel hem de zihinsel olarak kişiyi dinlendirmekte ve güne hazırlamaktadır.
Göz sağlığını destekler: Zemzem suyu da tıpkı havuç gibi göz sağlığı için faydalıdır. Görme yeteneğine etki edebilen bir deva olarak tanımlanan zemzem suyu, gözlerin iyileştirilmesi için tavsiye edilmektedir.
Bakterilerle mücadele eder: Zemzem suyunun mikrop ve bakterilerle mücadele ettiğine inanılmaktadır. Uzmanlar zemzem suyunda kirletici hiçbir maddenin olmadığını söylemektedir. Ultraviyole ışınlı işleme tabi tutulan bakterilerin hiçbir şekilde zemzem suyunun içinde tekrar aktif hale gelmediği görülmüştür.
Kalsiyum ve magnezyum kaynağıdır: Zemzem suyu şifa niteliğindedir. İçinde gerekli miktarda kalsiyum ve magnezyum içermektedir. Diğer yandan da, florür barındırması doğal bir mikrop öldürücü olmasını sağlamaktadır. Zemzem suyu hakkındaki bu gerçekler bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Kan trombositlerini artırır: Zemzem suyu kan trombositlerini artırmak için etkili olabilmektedir. Zemzem suyunu içmek kan trombositlerini artırmaya yardımcı olmaktadır. Böylece de, vücuttaki lökosit seviyesi artmakta ve eritrosit bağışıklığı yükselmektedir. Bu durum vücudun detoksu (temizlenmesi) için mükemmeldir.
Hastalıkları iyileştirmeye yardımcı olur: İslam dinine göre zemzem suyu hastalıkları iyileştirme yeteneğine sahiptir. Tıbbi açıdan bakıldığında ise, diğer su kaynaklarına göre daha fazla mineral içermektedir. Bu durumda, zemzem suyu hastalıkları tedavi etmede daha etkili hale gelebilmektedir. Kalsiyum ve magnezyum gibi yararlı mineralleri yüksek oranda barındırmaktadır.
Hücreleri güçlendirir: Zemzem suyu insan hücrelerinin güçlenmesine yardımcı olabilmektedir. Münih’te yapılan yoğun bir çalışmaya göre, zemzem suyu insan vücudu sistemi içindeki hücreleri güçlendirmede oldukça başarılı bir etki göstermektedir.
Kilo vermeye yardımcı olur: Zemzem suyu diyete yardımcı olabilmektedir. Zemzem suyunun kilo kaybı için destekçi olduğu zaten bilinmektedir. Bu yetenek, zemzem suyunun iştahı azaltabilmesinden geçmektedir. Açlık hissini azaltarak kilo verme çabası sırasında yardımcı bir görev görebilmektedir.
Dinç bir vücut için destek olur: Düzenli olarak içilen zemzem suyu, vücudun beslenmesini sağlamaktadır. Böylece, genel vücudun ihtiyacının giderilmesiyle daha fit ve dinç bir vücut elde edilmektedir.
Pozitif enerji verir: Diğer sularla karşılaştırıldığında zemzem suyu farklı elementlerden oluşmaktadır. Bu farklı maddeler iyileşmek ve gençleşmek için pozitif bir enerji vermektedir.
Tamamen saftır: Zemzem suyu 4000 yıl önceden bu yana aktığı kabul edilen kutsal bir sudur. Uzmanlar, zemzem suyunun hem diğer sulara göre daha değerli mineraller içerdiğini hem de oldukça saf bir su olduğunu kabul etmektedir. Kirlenmemiş ve tamamen saf olan bu su sağlık için benzersizdir.
Organları korur: Vücudun yaklaşık yüzde 70’i sudan oluşmaktadır. Bu durumda su vücut için oldukça önemli bir hal almaktadır. Son derece temiz ve mineral deposu olan zemzem suyu, organları korumak için harikadır. Organların korunması genel sağlık için gereklidir.
Gençleştirir: Zemzem suyu hem saf hem de mineral deposu olduğu için genel sağlığa oldukça faydalıdır. Diğer yandan, pozitif bir enerji de veren zemzem suyunun kilo vermeye de destek olduğu düşünüldüğünde gençleştirici olduğu sonucuna varılmaktadır.
Dayanıklılığı artırır: Zemzem suyu vücudun dayanıklılığını artırmaktadır. Rivayetlere göre, sporcular maraton öncesi zemzem suyu içmektedir. Bu şekilde, başarılı bir çalışma ve sonuç alınıldığına inanılmaktadır.
Baş ağrısını hafifletir: Baş dönmesi ya da baş ağrısı hissediyorsanız, aspirin yerine zemzem suyuna başvurabilirsiniz. Baş ağrısı için zemzem suyu içmek Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinde popüler ve geleneksel bir tedavi yöntemidir. En az hap kadar etkili olduğu düşünülmektedir.
Kemikleri güçlendirir: Zemzem suyunda bol miktarda bulunan kalsiyum minerali insan vücudundaki kemikler tarafından absorbe edilmektedir. Bu nedenle, zemzem suyu güçlü kemik yapısı ve sağlığı için faydalı olarak kabul edilmektedir.
Zemzem suyunun erdemleri
Peygamber (SAV) zemzem suyunu hasta ve hastalık üzeri olan kişilerin üzerine serpmek için kullanmıştır.
Bazı öğrenciler kelimelerin telaffuzunu düzeltmeye yardımcı olmak için kullanmaktadır.
Zemzem suyu içerek ibadetlerin tamamlandığı düşünülmektedir.
Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar için zemzem suyu mükemmel bir hediye olarak değerlendirilmektedir.
Zemzem suyunun mucizevi bir iyileştirici olduğuna inanılmaktadır.
Yeterli miktarda barındırdığı iyot, tiroid hastaları için iyi olarak kabul edilmektedir.
Zemzem suyu florür içermesi nedeniyle, antiseptik bir etkiye sahiptir.
Besin değerleri ise sodyum (133), kalsiyum (96), magnezyum (38.88), potasyum (43.3), bikarbonat (195.4), klorik (163.3), flor (0.72 ), nitrat (124.8), sülfat (124) ve toplam çözünmüş alkalitede (835) olarak sıralanmaktadır.
Zemzem suyunun ayakta içilmesinin hikmeti nedir acaba?
İbni Abbas’tan (r.a.) gelen bir rivayette, Peygamberimizin (asm), Zemzem suyunu ayakta olduğu halde içtiği rivayet edilir. İbni Abbas şöyle der:
“Ben Resulullaha (a.s.m.) Zemzem ikram ettim, ayakta içti.” (Müslim, Eşribe: 117; İbni Mâce, Eşribe: 21)
Bilindiği üzere Peygamberimiz (asm) bir hadislerinde ayakta su içmeyi yasaklamıştır. (Müslim, Eşribe: 112; Ebû Davud, Eşribe: 13) Bu itibarla, hadis âlimleri bu farklı rivayetleri birleştirmişlerdir. Sahih-i Müslim Şârihi Nevevî, bu iki farklı hadis hakkında şöyle der:
“Bu hadislerdeki yasaklama tenzihen mehruh şeklindedir. Ayakta su içmenin câiz olduğunu göstermek içindir.” (bk. Nevevi, ilgili hadisin şerhi)
Îmam Suyutî Hazretleri de Peygamberimizin (asm), Zemzemi ayakta içmesini şöyle izah eder:
“Resul-i Ekremin (asm) Zemzemi ayakta içmesi, ayakta su içmenin câizliğini açıklama mânâsındadır. Şöyle de denebilir: Halkın izdihamı dolayısıyla Resulullah (asm) oturmaya müsait bir yer bulamadığı veya Zemzemin çevresi ıslak olduğu için ayakta içmiştir.”
Hanefî âlimleri, İbni Abbas’ın rivayet ettiği hadise dayanarak Zemzemi ayakta içmenin müstehaplığına hükmetmişlerdir.
Netice olarak, Zemzem suyunun ayakta içilmesinde bir mahzur yoktur, denebilir.
Zemzem suyunun zararları
Milyonlarca Müslüman her yıl zemzem suyu içmektedir. Fakat ufakta olsa zemzem suyuyla ilgili bir kuşku bulunmaktadır. Bu durum, zemzem suyunun arsenik etkilere sahip olmasıyla ilgilidir. Arsenik, ise kanser ile bağlantılı olabilmektedir.
- Ebced ve Cifir İlmi
- Gayb Alemi ve Geleceği Bilmek
- Muhyiddin İbnü’l-Arabi Hazretleri’nin Osmanlı Devleti hakkında Öngörüleri
- Kur’an-ı Kerim’de, Hadis-i Şerif’lerde ve Velilerin Keşiflerinde Türkler’le İlgili Büyük Müjdeler
- Müştak Baba Öngörüleri
- Osmanlıda Müneccimlik Müessesi
- İmam-ı Ahmed Rabbani Hayatı ve İstanbul İçin Kehanetleri
- Cinlerin Görünmesi ve Cinlerle Temas
- Cin Musallatına Maruz Kalanlar
- Cin ve Cinler Alemi
- Cinler İnsanlarla Evlenebilirmi?, Cinlerde Cinsel Hayat
- Cin Kabileleri
- Cin Şeytan İblis Arasındaki Fark ve Kuranı Kerimdeki Açıklamaları
- Kuranı Kerimde Cinler
- Kuran-ı Kerim'de Cinlerle İlgili Ayetler
- Kuran-ı Kerim'de Cin Suresi ve Açıklaması
- Atatürk ve 19 Rakamının Sırrı
- Titanik'in Sırrı
- Mısır Piramitlerinin Sırrı ve Kuranı Kerim'de Firavun ile İlgili Ayetler
- Batıl inanç nedir? En çok bilinen batıl inançlar nelerdir?
- Türkiye'de Yaşanan Gizemli Olaylar 1
- Türkiye'de Yaşanan Gizemli Olaylar 2
- Kün Fe Yekün (Ol Der ve Olur) Ayetinin Hikmeti
- Anadoluda'ki Gizemli Yerler 1
- Astral Seyahat
- Kabedeki İnanılmaz Sır
- Titanik batmadan 14 yıl önce kitabı yazılmıştır.!
- Altın Oran ve Kabe Mucizesi
- Zemzem Suyu ve Faydaları
- Hurafeler, Bidatler ve Batıl İnançlardan Örnekler
- Kuran-ı Kerim'de Geçen Cenab-i Allah'ın İsimleri
- Esma-ül Hüsna ve Kuran-Kerim'de Geçiş Şekli
- Esmaül Hüsna Tesbih Adetleri
- Esmaül Hüsna Arapça Türkçe Yazılışı ve Kısa Açıklaması
- Ya Vedud Esması ve Faziletleri
- Er Rezzak isminin manası nedir, Zikrinin faziletleri nelerdir?
- Esma-ül Hüsna Fazileti Zikir Adetleri ve Duaları
- El Basir (c.c.) İsmi Zikri Fazileti Ve Faydaları
- Esma-ül Hüsna ve Kısa Açıklamaları
- Esma-ül Hüsna Ebced Değerleri
- Allah (c.c) ‘ın 99 ismi (Esma-ül Hüsna) Sır ve Faziletleri Zikir Sayıları
Seçme Hadisler ve Sözler
Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları benim üzerime en çok salavat getirenleridir. Hz. Muhammed (S.A.V.)
Her Anımız Bir Dua
Ey Rabbimiz! Bizi idare edenleri hidayet eyle, vatanımız ve insanlarımız için yapmak istedikleri iyi şeylerde yardımcı ol.