Müştak Baba Kehanetleri “İstanbul Başkent; Musul, Suriye Irak, Türkiye’nin Olacak
Araştırmacı – Yazar Serhat Ahmet Tan, 1830’larda yaşamış bir sufi olan Müştak Baba’nın kehanetlerinin, Nostradamus’un kehanetlerinden daha isabetli ve daha anlaşılır olduğunu ileri sürdü.
Daha 1800’lü yıllarda yani İstanbul, Türkiye’nin başkenti iken Ankara’nın başkent olacağını öngören Müştak Baba’nın kehanetlerine göre içinde yaşamakta olduğumuz devirde; Ortadoğu’da büyük değişimler yaşanacak ve İstanbul yeniden başkent olacak. İstanbul’un; bugün Yuşa Tepesi olarak bilinen meşhur tepesi ise TBMM’nin yeni adresi olacak.
Büyücü Diye İdam Edilmiş
“İstanbul başkent olacak. Türk ordusu Kuzey Irak’a girecek. İsrail önümüzdeki yıllarda dünyada tek söz sahibi ülke olacak.”
“İstanbul başkent olacak. Türk ordusu Kuzey Irak’a girecek. İsrail önümüzdeki yıllarda dünyada tek söz sahibi ülke olacak.” Dünyanın en büyük kahini olduğuna inanılan Nostradamus’ın dahi söylemeyemediği bu kehanetlerin sahibi II. Mahmut döneminde yaşamış olan Müştak Baba… Büyücülük yaptığı iddiasıyla 1830′larda idam edilen şair Müştak Baba, temeli sayılara dayanan ve geleceği öğrenmeye yardımcı olduğuna inanılan ‘ebced’ ilminin de üstadı.
Ankara’nın 1923′te başkent olabileceğini tam 100 yıl öncesinden söylemesi ve kendi ölüm tarihini bilmesi kehanetlerini daha da ilgi çekici kılıyor.
Hindistan’dan Avrupa’ya hatta Afrika’ya kadar dünyanın her yerini gezen ve buralarda yaşadıklarını “Divan-ı Müştak Baba” isimli bir kitapta toplayan Müştak Baba’nın Ankara’nın 1923′te başkent olabileceğini tam 100 yıl öncesinden söylemesi ve kendi ölüm tarihini bilmesi kehanetlerini daha da ilgi çekici kılıyor.
Müştak Baba Divanı
100 sene evvel başta tek bir sultan varken Osmanlı’nın yerine Ankara’yı başkent olarak merkeze alacak yeni bir oluşumdan söz etmek akıl almaz bir iş…
Araştırmacı – Yazar Serhat Ahmet Tan, Müştak Baba’nın divanında kaleme almış olduğu Ankara şiiriyle karşılaştıktan sonra merakının iyice arttığını ifade etti ve sözlerini şöyle sürsürdü: “Televizyonda bir beyefendi ‘Müştak Baba’da tek bir satırdan farklı gelecek bilgisi yoktur.’diye bir şey söyledi. Kısa zamanda divana göz attım ve ne şekilde bir mucizedir bilmem, şiirleri çözebildiğimi fark ettim. Hala da çözmeye devam ediyorum. Çünkü şiirlerin hepsi gelecekten bahsediyor. ”
Tan, şu ana dek yanlızca 4 şiiri tam olarak çözümlediğini bildiriyor. Ejder, Timsah, Reh Mevla ve Ankara şiirlerinin ilk çalışmaları olduğunu söylemekte. Tan’ın kendi yorumuyla çözümlediği şiirlerde enteresan olduğu kadar çarpıcı iddialar da var: “Divanda ejder şiiri hazineden bahsediyor. Timsah ise Cumhuriyet’in zorlu yıllarını anlatmakta. Reh mevla, Allah yolunda karşılıksız sevgiyle çarpışanları işliyor.
“Ankara’da ise 1923 senesi verilerek şehirde bin insanın yönetici olacağı söyleniyor. 100 sene evvel başta tek bir sultan varken Osmanlı’nın yerine Ankara’yı başkent olarak merkeze alacak yeni bir oluşumdan söz etmek ve tarih vermek akıl almaz bir iş. Daha sonrasında 93 sene geçince başkentin tekrar İstanbul olacağı belirtilmiş.
İstanbul Yeniden Başkent Olacak
“TBMM, Genelkurmay ve bakanlıklar, İstanbul’a taşınacak ve Ankara’da devleti idare eden herhangi bir kurum kalmamış olacak. “
Müştak Baba’nın kehanetlerine göre Beykoz’daki bugün Yuşa Tepesi olarak bilinmekte olan geniş ormanlık araziye kompleks olarak inşa edilecek bulunan TBMM, Genelkurmay ve bakanlıklar, Ankara’dan İstanbul’a taşınacak ve Ankara’da devleti idare eden herhangi bir kurum kalmamış olacak. “
Lübnan Suriye Irak Türkiye’ye Katılacak
İstanbul başkent olduktan sonraki süreçte Musul eyaleti referandum yaparak Türkiye’ye katılmak isteyecek.
Tan, Müştak Baba’nın Osmanlı’yı ve Cumhuriyeti tek bir yapı olarak görmüş olduğunu ifade ediyor: “İsrail’in gelecek 200 yıla ait macerasını ayrıca dünyanın gelecek tarihi olarak tasarlayıp anlatmış. İstanbul başkent olduktan sonraki süreçte Musul eyaleti referandum yaparak Türkiye’ye katılmak isteyecek. Daha sonrasında ise Irak’ın tamamının Türkiye’ye katılmayı arzu etmesi de durumu da karşımıza çıkacak. Bundan bir iki sene sonra ise Suriye ve Lübnan Türkiye’nin himayesi altına girmek isteyecek. 2023′te ise artık İsrail ile sınır komşusu konumuna gelen Türkiye’nin bu yeni konumu, ilişkilerin gerilmesine neden olacak.”
Müştak Baba, Osmanlı’nın son devresinde II. Mahmut vaktinde yaşamış bir bilge… Aile eşrafı Hakkarili. Gördüğü bir rüya üzerine Bağdat’a gitmiş ve Şeyh Halidi Bağdadi ile görüşmüş. Şahsına 40 adet derviş ve Abdülkadir Geylani’nin tacını vermekte olan Şeyh Bağdadi “12 derviş ve bu tacı yanından ayırma, tüm Osmanlı toprağında gezilmedik köşe bucak bırakma” demiş. Bunun üstüne Müştak Baba, Hakkari’deki aşiret işlerini bırakmış, düşmüş yollara. Hindistan, Avrupa ve bütün Osmanlı topraklarını gezmiş. Ünlü “Divanı-ı Müştak Baba” böyle ortaya çıkmış.
Tüm yolculuklarında sürekli İstanbul’a uğrayıp bir müddet kalmış. Kadiri tarikatına mensup olduğu bilinmektedir. Uzun seneler İstanbul’da Eyüp Selami dergahında ikamet etmiş ve II. Mahmud’un nedimi (sohbet arkadaşı) olmuş. Arapça ve Farsça bilen Müştak Baba’nın şiirlerini kapsayan divanı, ölümünden sonrasında 1847′de basılmıştır.
Bu böümdeki yazı Araştırmacı – Yazar Serhat Ahmet Tan tarafından kaleme alınmıştır.
Tarihci Murat Bardakcı hazırlamış olduğu köşe yazısında Müştak baba kehanetlerini bu şekilde açıklıyor
İşte, Müştak Baba’nın Ankara’nın başkent olacağını 100 yıl önceden bilmesinin belgesi
MÜNECCİMLİK ve kâhinlik tarihimizde, gelecekte yaşanacak bir hadiseyi açık seçik, sembollere ve şifrelere boğmadan düzgün şekilde yazmış olan tek bir kişi vardır: 1830’ların başında idam edilen Müştak Baba...
Müştak Baba, 1750’lerde Bitlis’te doğdu. Medresede okurken tasavvufa merak saldı ve Kadirî tarikatine girdi. Sonra, uzun seyahatlere çıktı; İstanbul’daki Selâmi Efendi Dergâhı’na şeyh oldu ve zamanın hükümdarı İkinci Mahmud ile Sadrazam Âkif Paşa’nın yakın çevresine girdi. Derken memleketini özledi ama Bitlis’e dönerken uğradığı Muş’ta “sihirbazlık ettiği” gerekçesiyle öldürüldü, bir iddiaya göre de idam edildi.
Zamanının kuvvetli bir şairi olan Müştak Baba “her harfin bir sayı değeri taşıması ve bu sayıların gelecekten haber almakta kullanılması” temeline dayanan “Ebced” sistemini kullanarak bir kehanette bulunmuştu. Müştak Baba, tarihimizin “doğru çıkan tek gelecek tahmini” olan bu kehanetinde Ankara’nın 1923’te İstanbul’un yerini alıp başkent olacağını 100 küsur sene öncesinden söylüyordu.
ANKARA ŞİİRİNİN ORİJİNALİ
Müştak Baba’nın kehanetinin yeraldığı şiiri, orijinal diliyle şöyle:
“Me’vâ-yı nâzenîne kim elf olursa efser / Lâ-büdd olur o me’va İslâmbol ile hemser // Nun ve’l- alem başından alınsa nun-ı Yunus / Aldıkda harf-i diger olur bu remz ızhâr // Miftâh-ı sure-i Kaf ser-had-i kaf tâ kaf / Munzamm olunmak ister Râ-yı Resul-i Peyamber // Hây-ı huy ile âhir maksud oldu zâhir / Beyt-i veliyyü’l-ekrem Elhâc Abd-i ekber // Ey pâdişâh-ı fehhâm Sultan Hacı Bayram / Revhân ister ikram-ı Müştâk-ı abd-i çâker”
VE, GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
Şimdi, şiirin günümüz Türkçesiyle basit ama serbest tercümesini yapalım:
“1000 mânâsına gelen ELF sözü, güzeller beldesinin başına EFSER, yani tâc olarak konursa, o belde İstanbul’dan farksız bir hâle gelir. Sonra, Yunus Suresi’ndeki NUN ve Kaf Suresi’ndeki KAF harfleri alınır. Resul’ün, yani Hazreti Peygamber’in RI harfi de bunlara ilâve olunmak ister ve maksad ‘hây-ı huy’ sözündeki ‘HE’ harfi ile tamamlanır. Ey anlayışlıların padişâhı olan Sultan Hacı Bayram! Senin bulunduğun o güzel belde, bu değersiz kul Müştak’tan hürmet istiyor!”
Müştak Baba, şiirin ilk mısraında “1000” mânâsına gelen “elf” ve “tâc” demek olan “efser” sözlerini veriyor ve “efser”in başına “elf”in ilâve edilmesi gerektiğini söylüyor. Ebced hesabıyla 341 tutan efser”e “elf”in, yani “1000” sayısının ilâvesiyle, Ankara’nın başkent yapıldığı 1923’ün Hicri takvimle karşılığı olan 1341 tarihini elde ediyoruz.
Şair, daha sonra beş mısrada sırasıyla “elif”, “nun”, “kaf”, “rı” ve “he” harflerini veriyor. Bu harfler, bu sırayla yazıldıklarında ortaya “Ankara” kelimesi çıkıyor. Yani, Müştak Baba, “Ankara”nın eski harflerle yazılışı olan “A-N-K-R-H” harflerini sıralıyor, “Güzeller beldesi ve Hacı Bayram’ın memleketi olan Ankara, 1341 yılında başlara tâc olacak ve İstanbul’dan -yani, şiirin yazıldığı zamanın başkentinden- farksız hâle gelecek” diyor.
Bu Yazı Tarihci Murat Bardakçı Tarafından hazırlanmıştır.
- Ebced ve Cifir İlmi
- Gayb Alemi ve Geleceği Bilmek
- Muhyiddin İbnü’l-Arabi Hazretleri’nin Osmanlı Devleti hakkında Öngörüleri
- Kur’an-ı Kerim’de, Hadis-i Şerif’lerde ve Velilerin Keşiflerinde Türkler’le İlgili Büyük Müjdeler
- Müştak Baba Öngörüleri
- Osmanlıda Müneccimlik Müessesi
- İmam-ı Ahmed Rabbani Hayatı ve İstanbul İçin Kehanetleri
- Cinlerin Görünmesi ve Cinlerle Temas
- Cin Musallatına Maruz Kalanlar
- Cin ve Cinler Alemi
- Cinler İnsanlarla Evlenebilirmi?, Cinlerde Cinsel Hayat
- Cin Kabileleri
- Cin Şeytan İblis Arasındaki Fark ve Kuranı Kerimdeki Açıklamaları
- Kuranı Kerimde Cinler
- Kuran-ı Kerim'de Cinlerle İlgili Ayetler
- Kuran-ı Kerim'de Cin Suresi ve Açıklaması
- Atatürk ve 19 Rakamının Sırrı
- Titanik'in Sırrı
- Mısır Piramitlerinin Sırrı ve Kuranı Kerim'de Firavun ile İlgili Ayetler
- Batıl inanç nedir? En çok bilinen batıl inançlar nelerdir?
- Türkiye'de Yaşanan Gizemli Olaylar 1
- Türkiye'de Yaşanan Gizemli Olaylar 2
- Kün Fe Yekün (Ol Der ve Olur) Ayetinin Hikmeti
- Anadoluda'ki Gizemli Yerler 1
- Astral Seyahat
- Kabedeki İnanılmaz Sır
- Titanik batmadan 14 yıl önce kitabı yazılmıştır.!
- Altın Oran ve Kabe Mucizesi
- Zemzem Suyu ve Faydaları
- Hurafeler, Bidatler ve Batıl İnançlardan Örnekler
- Kuran-ı Kerim'de Geçen Cenab-i Allah'ın İsimleri
- Esma-ül Hüsna ve Kuran-Kerim'de Geçiş Şekli
- Esmaül Hüsna Tesbih Adetleri
- Esmaül Hüsna Arapça Türkçe Yazılışı ve Kısa Açıklaması
- Ya Vedud Esması ve Faziletleri
- Er Rezzak isminin manası nedir, Zikrinin faziletleri nelerdir?
- Esma-ül Hüsna Fazileti Zikir Adetleri ve Duaları
- El Basir (c.c.) İsmi Zikri Fazileti Ve Faydaları
- Esma-ül Hüsna ve Kısa Açıklamaları
- Esma-ül Hüsna Ebced Değerleri
- Allah (c.c) ‘ın 99 ismi (Esma-ül Hüsna) Sır ve Faziletleri Zikir Sayıları
Seçme Hadisler ve Sözler
Cahiller cesur olurlar. Hz. Muhammed (S.A.V.)
Her Anımız Bir Dua
Rabbimiz! Bize günahlarımızdan temizlenecek sebepler ver.. Gözlerimizi kapatan perdeleri kaldır, nurunla doldur yüreklerimizi.