Büyü Sihir Nedir
Sevgili Okuyucularım...
Ben bugüne kadar çıktığım tüm televizyon radyo programlarımda Gazete, dergi ropörtajlarımda sürekli dile getirdiğim en önemli husus Büyü Yapmadığım Fal bakmadığım hususundadır. Çünkü Yüce Dinimiz, sihir ve büyü yapmayı, insanların arasını bozmak ve zarar vermek için muska yazmayı, en büyük günahlardan biri sayıp yasaklamıştır. Ama bu demek değildirki Sihir yada Büyü yok Sihir ve büyü vardır, haktır ve doğrudur.
Dinimiz, sihrin varlığını inkar etmemiş, fakat tevhid inancına zarar verdiği, kontrolü mümkün olmadığı ve genellikle kötüye kullanıldığı için yasaklamıştır. Büyünün varlığı Kuran- Kerim de birçok ayette geçmektedir aşağıda Kuranı- Kerimde Sihir Sihirbaz Büyü ve Büyücülerle ilgili ayetleri numaralarına göre listeledim. Yüce Kitabımızda Büyü bazen Sihir olarakta geçmektedir. Bir kişi Ben büyüye inanmıyorum derse Kuraı Kerimi Reddetmiş olur. Büyünün varlığına inanmak lazım ama Büyü ve büyücülerden olabildiğine uzak durmak lazım. Kuran-ı Kerim in ifadesiyle eski bir medeniyet merkezi olan Babil halkından bazı insanlar ilham yoluyla Harut ve Marut isimli iki melekten birtakım gizli bilgiler ve harika şeyler öğrendiler.
Bu melekler, insanları uyarıyorlar ve, Biz ancak sizi denemek için gönderildik. Sakın sihir yapıp da inkarcı olmayın demeden kimseye bir şey öğretmiyorlardı. Fakat bu uyarılara rağmen insanlar, meleklerden aldıkları bu bilgileri sihir yolunda kullanmaya başladılar. Zaman içinde başkalarına da öğreterek sihir ve büyüyü yaygın hale getirdiler. Nitekim çağımızda icat edilenatom, dinamit, nükleer enerji gibi insanlığın faydasına yönelik bilimsel verilerin daha sonraları savaşlarda kullanılması gibi
Bakara Suresi 102. Ayette Cenab-i Allah Buyuruyorki : 2/102- Süleymanın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babildeki Harut ve Marut adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah (c.c.) izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi.
Büyücülerden uzak durun!
Ünlü tefsir alimi Elmalılı Hamdi Yazır ın belirttiği üzere, ilimler iyiye kullanılırsa zehirden ilaç yapılır, kötüye kullanıldığı takdirde de ilaçtan zehir elde edilir.
Ancak insanlar herhangi bir yoldan elde etmiş oldukları bilgileri, her ne kadar sihir ve büyü gibi zararlı yollarda kullansalar da Kuranın ifadesiyle,
O sihri yapanlar, Allah (c.c.) izni olmadan hiç kimseye zarar verebilecek durumda değillerdi. Onlar böylece kendilerine fayda veren şeyleri değil de, zarar verecek şeyleri öğrendiler. (Bakara Sûresi, 102)
Elmalılı merhum, ayeti tefsir ederken konuya şöyle bir açıklık getirir ve der ki: Sihir yaparak karı-kocanın arasını ayıranlar, bu kadar kuvvetli bir sevgi bağını kıranlar bir topluma daha neler yapmazlar ki Sihrin en büyük etkisi ruh üzerindedir.
Fikirleri bozar, kalpleri çeler, ahlakı perişan eder, toplumun altını üstüne getirir. Bunun için sihirbazlardan ve büyücülerden uzak durmalı, hiçbir şekilde onlarla bir araya gelmemeli. Fakat bunlar ne kadar zararlı şeyler yapsalar da, Allah (c.c.) izni olmadıkça kimseye bir zarar veremezler. Çünkü gerçek tesir, ne sihirde, ne sihirbazda, ne tabiatta, ne ruhta, ne yerde, ne gökte, ne şeytanda, ne de melektedir. Asıl tesir gücü Allaha aittir. Fayda ve zarar denilen şey de ancak Onun izniyle meydana gelir. O halde, her şeyden önce Allahtan korkmalı ve Allaha sığınmalıdır ve bunlara karşı koymak için de Allah (c.c.) kitabına yani kuran-ı kerime sarılmalıdır.
Büyü yapmak günahtır
Sihir ve büyü yapmak, insanların arasını bozmak ve zarar vermek için muska yazmak zaten İslama aykırıdır, haramdır, dinimizde en büyük günahlardan biridir.
Bunun için inanan bir insanın herhangi bir problemini çözmek için sihirbaza ve büyücüye gitmesine müsaade edilmemiştir. Kağıt, muska ve büyü yapması yasaklanmıştır. Bir yerde muska ve benzeri büyü malzemeleri bulunsa ve görülse dahi, her şeyden önce bir endişeye düşmemeli, bir telaşa ve heyecana kapılmamalı, moralimizi bozmamalı ve ümitsizlik içine girmemelidir. Hele hele, her şeyi ondan bilme gibi bir hataya da düşmemelidir.
Allaha sığının!
Çünkü her olayın dizgini ve idaresi Allah (c.c.) elindedir. Bundan dolayı doğrudan doğruya Allaha sığınmalı ve Ona yönelmelidir. Büyücü hocalara (!) gidip de onlardan bir şey beklemek, bir çareden öte çaresizliktir, dermandan ziyade derdine dert katmaktır.
Çünkü çoğu itibariyle işin istismarcısı ve tüccarı olan bu kişiler, insanın moralini bozmaktan başka bir şey yapmazlar. Varsa bir rahatsızlık veya psikiyatrik bir hal, doktora başvurmalı, tedaviyi ihmal etmemeli; elimiz de devamlı duaya açık olmalıdır. Ve Peygamberimizin uyguladığı ve tavsiye ettiği gibi, Felak ve Nas sureleriyle birlikte, Ayetül- Kürsiyi (Allahü la ilahe illa hüvelhayyül- kayyum..) manevi bir siper ve koruyucu olarak görmelidir. Ama bunu hatırlatmadanda geçemeyeceğim bazı kişiler ben sürekli namaz kılıyorum Kuran okuyorum Dua ediyorum bana büyü tutmaz derler veya ben ateistim bana Büyü Sihir işlemez derler maalesef bu doğru değildir Sihir Büyü inananada inanmayanada tutar... Yukarıda örneğini verdiğim Ayetler sizi Büyüden koruyacak yada kurtaracak diye kesin bir hüküm yok...
Büyüden kurtulmak yada kendilerine büyü tutmaması için bana günde onlarca kişi müracaaat ediyor.
Ben bugüne kadar şükürler olsunki asla büyü yapıp günaha girmedim çok şükür ama Dünyanın en güçlü sihrini büyüsünü bozacak ilme ve güce sahibim çok şükür. Ayrıca Koruyucu Vefkler Bölümümüzde açıkladığım üzere benim Koruyucu Vefk yada Boylama hazırladığım kişilere Cenab-i Allah'ın İzniyle Büyü, Sihir, Muska, Tutmaz Cin Musallat olmaz.
Sihir ve sihirbazlarla ilgili Sure ve Ayet numaralarından bazıları:
10/75- Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Musa ve Harunu mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular.
10/82- Suçluların hoşuna gitmese de, Allah hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.
113/1,2,3,4,5- De ki: Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.
2/101- Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitabı (Tevratı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah (c.c.) Kitabını (Tevratı) arkalarına attılar.
2/102- Süleymanın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babildeki Harut ve Marut adlı iki meleğe ilham edilen (sihri) öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah (c.c.) izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. And olsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi.
20/56- Andolsun, biz ona (Firavuna) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti.
20/57- Şöyle dedi: Ey Musa! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin
20/58- Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.
20/59- Musa, Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir dedi.
20/60- Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi.
20/61- Musa onlara şöyle dedi: Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allaha karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır.
20/62- Sihirbazlar, işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli gizli konuştular.
20/63- Şöyle dediler: Şüphesiz bu ikisi, sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan dininizi ortadan kaldırmak isteyen birer sihirbazdırlar.
20/64- Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra halinde gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıya ulaşmıştır.
20/65- Sihirbazlar: Ey Musa! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz dediler.
20/66- Musa: Yok, (önce) siz atın dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.
20/67- Bunun üzerine Musa içinde bir korku hissetti.
20/68- Şöyle dedik: Korkma (ey Musa!). Çünkü, sensin en üstün olan.
20/69- Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.
20/70- (Musanın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, Harun ve Musanın Rabbine inandık dediler.
20/71- Firavun, Demek, ben size izin vermeden önce ona (Musaya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz.
20/72- Sihirbazlar şöyle dediler: Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.
20/73- Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah (c.c.) vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
26/183- İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
26/184- Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının.
26/185- Onlar şöyle dediler: Sen ancak büyülenmişlerdensin.
26/186- Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.
26/187- Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.
26/188- Şuayb, Rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir dedi.
26/189- Onlar Şuaybı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.
26/29- Firavun, Eğer benden başka bir ilah edinirsen, and olsun seni zindana atılanlardan ederim.
26/30- Musa, Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı dedi.
26/31- Firavun, Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu, dedi.
26/32- Bunun üzerine Musa, asasını attı, bir de ne görsünler asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.
26/33- Elini koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş.
26/34- Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, Şüphesiz bu bilgin bir sihirbazdır dedi.
26/35- Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz
26/37- Sana bütün usta sihirbazları getirsinler.
26/38- Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler.
26/39- İnsanlara da Siz de toplanır mısınız denildi.
26/40- Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız (dediler.)
26/41- Sihirbazlar gelince, Firavuna, Eğer biz üstün gelirsek gerçekten bize bir mükafat var mı dediler.
26/42- Firavun, Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız dedi.
26/43- Musa onlara, Hadi ortaya atacağınız şeyi atın dedi.
26/44- Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve Firavunun gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz dediler.
26/45- Musa da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.
26/46- Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.
26/47- Alemlerin Rabbine inandık dediler.
26/48- Musanın ve Harunun Rabbine.
26/49- Firavun, Ben size izin vermeden ona inandınız ha Mutlaka o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım dedi.
26/50- Sihirbazlar şöyle dediler: Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.
26/51- (Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.
42/46- Onların Allahtan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.
42/47- Allahtan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır ne de (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz!
42/48- Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa o zaman da insan pek nankördür.
42/49- Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah (c.c.)dır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir.
42/50- Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir.
7/104- Musa dedi ki: Ey Firavun! Şüphesiz ki ben alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.
7/105- Bana, Allaha karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.
7/106- Firavun, Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen dedi.
7/107- Bunun üzerine Musa asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha.
7/108- Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş.
7/109- Firavunun kavminden ileri gelenler dediler ki: Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır.
7/110- Sizi yerinizden çıkarmak istiyor. Firavun ileri gelenlere, Öyle ise siz ne düşünüyorsunuz dedi.16 16
7/111- Onlar şöyle dediler: Musayı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.
7/112- Bütün usta sihirbazları (toplayıp) sana getirsinler.
7/113- Sihirbazlar Firavuna geldiler. Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükafat vardır, değil mi dediler.
7/114- Firavun, Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız dedi.
7/115- (Sihirbazlar), Ey Musa! Ya önce sen at, ya da önce atanlar biz olalım dediler.
7/116- (Musa), Siz atın dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar.
7/117- Biz de Musaya, Elindeki değneğini at diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
7/118- Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı.
7/119- Artık orada yenilmişler ve küçük düşmüşlerdi.
7/120- Sihirbazlar ise secdeye kapandılar.
7/121- Alemlerin Rabbine iman ettik dediler.
7/122- Musa ve Harunun Rabbine.
7/130- Andolsun biz, Firavun ailesini, öğüt alsınlar diye yıllarca süren kıtlık ve ürün eksikliği ile cezalandırdık.
7/131- Fakat onlara iyilik geldiği zaman, Bu bizimdir, (biz çalışıp kazandık) derler. Eğer başlarına bir kötülük gelirse Musa ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı. İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır. Fakat çokları bilmezler.
7/132- Dediler ki: Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.
Sevgili Medyum Recep Kaplan okuyucuları Yukarıda örneklerini verdiğim Ayetlerden anlaşılacağı üzere Büyü, Sihir vardır ama büyüden medet umanda yapanda yaptıranda Cehennemliktir...
Karar Sizin...
Sıkıntılarınızdan kurtulmanın rahata huzura berekete sağlığa kavuşmanın yada bir dileğinizin bir muradınızın olması için illa büyüden medet ummanıza gerek yok büyü sizi hem dünyanızdan hem ahiretinizden eder. Ben Medyum Recep Kaplan olarak 40 yıldır Elhamdülillah hiç büyü yapmadım yapılmasına vesile olmadım. Bana büyü yapmam için servet teklif ettiler ama şükürler olsun böyle bir günah işlemedim. Çünkü büyücülük yedi büyük günahtan biridir.
Size tavsiyem büyüden büyücülerden uzak durun.
- Ebced ve Cifir İlmi
- Gayb Alemi ve Geleceği Bilmek
- Muhyiddin İbnü’l-Arabi Hazretleri’nin Osmanlı Devleti hakkında Öngörüleri
- Kur’an-ı Kerim’de, Hadis-i Şerif’lerde ve Velilerin Keşiflerinde Türkler’le İlgili Büyük Müjdeler
- Müştak Baba Öngörüleri
- Osmanlıda Müneccimlik Müessesi
- İmam-ı Ahmed Rabbani Hayatı ve İstanbul İçin Kehanetleri
- Cinlerin Görünmesi ve Cinlerle Temas
- Cin Musallatına Maruz Kalanlar
- Cin ve Cinler Alemi
- Cinler İnsanlarla Evlenebilirmi?, Cinlerde Cinsel Hayat
- Cin Kabileleri
- Cin Şeytan İblis Arasındaki Fark ve Kuranı Kerimdeki Açıklamaları
- Kuranı Kerimde Cinler
- Kuran-ı Kerim'de Cinlerle İlgili Ayetler
- Kuran-ı Kerim'de Cin Suresi ve Açıklaması
- Atatürk ve 19 Rakamının Sırrı
- Titanik'in Sırrı
- Mısır Piramitlerinin Sırrı ve Kuranı Kerim'de Firavun ile İlgili Ayetler
- Batıl inanç nedir? En çok bilinen batıl inançlar nelerdir?
- Türkiye'de Yaşanan Gizemli Olaylar 1
- Türkiye'de Yaşanan Gizemli Olaylar 2
- Kün Fe Yekün (Ol Der ve Olur) Ayetinin Hikmeti
- Anadoluda'ki Gizemli Yerler 1
- Astral Seyahat
- Kabedeki İnanılmaz Sır
- Titanik batmadan 14 yıl önce kitabı yazılmıştır.!
- Altın Oran ve Kabe Mucizesi
- Zemzem Suyu ve Faydaları
- Hurafeler, Bidatler ve Batıl İnançlardan Örnekler
- Kuran-ı Kerim'de Geçen Cenab-i Allah'ın İsimleri
- Esma-ül Hüsna ve Kuran-Kerim'de Geçiş Şekli
- Esmaül Hüsna Tesbih Adetleri
- Esmaül Hüsna Arapça Türkçe Yazılışı ve Kısa Açıklaması
- Ya Vedud Esması ve Faziletleri
- Er Rezzak isminin manası nedir, Zikrinin faziletleri nelerdir?
- Esma-ül Hüsna Fazileti Zikir Adetleri ve Duaları
- El Basir (c.c.) İsmi Zikri Fazileti Ve Faydaları
- Esma-ül Hüsna ve Kısa Açıklamaları
- Esma-ül Hüsna Ebced Değerleri
- Allah (c.c) ‘ın 99 ismi (Esma-ül Hüsna) Sır ve Faziletleri Zikir Sayıları
Seçme Hadisler ve Sözler
Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, sanki gecenin yarısını (namaz ile ihya etmiş) ayakta durmuş gibi olur. Kimde sabah namazını cemaatle kılarsa sanki gecenin tamamında namaz kılmış gibi olur. Hz. Muhammed (S.A.V.)
Her Anımız Bir Dua
“Ey Rabbim! Beni, bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeğe sevket ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat.” (Neml 19)